31 Ocak 2012 Salı

düzen istiyorum....



çok sıkıldım evimden,mutfağımdan,oturma odamdan....

evimde bir düzen istiyorum ve bu konuda biliiyorum ki çok yeteneksizim...

evleneli 2,5 yılı geçti ama hala bir düzen oluşturamadım...

hani bazı evler vardır,içeri girince sıcacık bir hava karşılar sizi, o eve has mis gibi bir koku yayılmıştır her yere...

ve en önemlisi gözünüzü gezdirdiğiniz her yer,bir düzen,nizam ve anlam veremediğiniz bir softluğa sahiptir,

evdeki eşyalar yeni ve modern  değildir,tarzı klasiktir, ama tuhaf bişey sizi o evden çıkarmak istemez...

aslında düzen o evde yada eşyalarda değil ev sahibesindedir...

elini attığı her yere mislik,tertip katar...

bende öyle olayım istiyorum...evimde lüks eşyalarım,mobilyalarım olmasın,gözüm yok lükslükte falan,

ama o sıcak hava olsun...


hani bir tabir vardır ya ''kutu gibi'' öyle olsun istiyorum...

ama beceremiyorum...

ben daha bir yeri toparlamadan arkamı dönmeme kalmıyor,oğlum alabildiğine saçmış,saçıştırmış...

biliyorum bu bir bahane değil,3-4 çocuğu olup bu havayı yaratan ne hanımlar var...keşke onlardan olabilsem...

her şeyin bir yeri olsun hiç birşey üst üste olmasın,raflar dolaplar ayrı bir düzende olsun...

o olsun...

bu olsun...

olsunda

olsun...

işte

inanın nerden başlanır nasıl yapılır hiç bir fikrim yok....

bu arada

pis değilim altını çizerek belirtmek isterim,her pazartesi temizlik günümdür ve el atmadık yer bırakmam,

hiç durmam gider gelir başka bir işin ucundan tutarım,öyle oturup ya gel yat falan da yapmam...

bu gün kalsın yarına yaparım falan da demem,ama düzenle,dağınıklık arasındaki ince çizgiyi hayatıma oturtamadım...

yanarım yanarım buna yanarım...

insanın aklı nasılsa evi de ortamı da öyle olurmuş derler ya gerçekten öyle...

aklınız dağınık,düşünceleriniz karmaşıksa evinizde öyle oluyor sanırım... valla ben bunu anlıyorum etrafıma bakınca...

keşkelerle de hayat bir yere kadar gidiyor...

mesela çat kapı gelen misafire uyuz olurum,çünkü önce ev toparlansın istiyorum...

benim bu halimi birileri görüncede krize giriyorum,günlerce öyle mi yapsam böylemi yapsam diye konuşup duruyorum kendimle...

tavsiyesi olan varsa buyursun lütfen

30 Ocak 2012 Pazartesi

her derde deva tarçın...



aramızda tarçın seven yada sevmeyen ne durumda bilmiyorum ama,ada çayından sonra ki favorim tarçındır....

geçenlerde bim de görünce mal bulmuşa döndüm ve bayıla bayıla attım sepete her akşam mutlaka 

içmeye çalışıyorum....

sizin için kısa bir dip not olarak ta faydalarını paylaşmak istedim efenim....


umarım faideli olur....


>Tarçın ferahlık verir ve iştah açar.


>El ve ayaklardaki titremeleri ve damar tıkanıklığını önler.


 >Mide rahatsızlıklarına ve karın ağrılarına iyi gelir.


>Bağırsak kurtlarının dökülmesine ve bağırsak iltihaplarının iyileşmesine yardımcı olur.


>Cinsel isteği arttırır.

>Gaz söktürücüdür.

>Kötü kokuları, öksürüğü ve ishali keser.

>Vücut direncini arttırır. Soğuk algınlığı ve nezleye karşı yararlıdır.

>Kan Şekerini dengeleyen Tarçın, şeker hastaları için çok faydalıdır.

>Adet öncesi gerginliklere iyi gelir.


not: alıntıdır....

28 Ocak 2012 Cumartesi

bu gün burda.....



bugün dışarda böyle bir hava hakimdi,yani akşama doğru demek sanırım daha doğru olur.....


belli belirsiz bir gök kuşağıda çıkmıştı bu resimde biraz görünüyor dikkatli bakınca



işte ceylanpınarda günler böyle geçiyor....

SIKICI

SAKİN 

VE

VE TURUNCULAR İÇİNDE....

27 Ocak 2012 Cuma

oğluşa nevresim diktim...

burdaki yazımda dikiş makinası aldığımı yazmıştım,hatırlayanlar vardır....

aslında çok hevesliyim dikmek için ama kumaş bulamam beni olumsuz yönde fazlasıyla etkiliyor....

ama işe böyle bişeyle başlamakta açıkçası çok iyi oldu......

normalde kursa falan gitmedim....tabi dikişten anlayanlar aman ne var canım düz dikiş diyebilirler ama benim gibi biri için gerçekten çok fazla....

her neyse gelelim olayın gelişme açısına.....resimde gördüğünüz gemili nevresim(ki aslı çarşaftır...)

furkan mertin doğumunda geldi,dalamanda adettir yeni doğum yapana çarşaf gider...

buda baana o zamanlarda gelmişti,aklımda hep nevresim olması vardı yani bir erkek çocuk için en ideali buydu bence

tek kullanıyım desen altı bi ayrı, üstü bi ayrı ben sevmiyorum o şekilde 

bu da böylece şimdiyi kadar bekledi

makinamda gelince ilk iş gidip düz nevresim almak oldu kırmızı ve mavi...aslında bulsam lacivert yapmak istiyordum ama kısmet bunaymış...
 şimdi incelemenizi ve olumlu yada olumsuz yorumlarınızı bekliyorum....

gemili olan nevresimin üstü,sol alt kenar ise iç kısmı



yastığımız....

elimden geldiğince aplike yapmaya çalıştım



yakından görünüm....


nevresim ve çarşafımız....



bu da genel görünüş...

bu nevresimi dikerken,yapmam ve yapmamam gereken bir kaç altın kural öğrendim....

*1 kesme biçme işi mümkünse etrafta çocuk yokkken yapılmalı çünkü benim gibi yamuk bir nevresime sahip olursunuz....

* 2dikilecek kumaş mümkünse dikimden önce mutlak surette yıkanmalı....

ilk dikişten öğrendiklerimle sizlere veda ediyorum umarım beğenirsiniz sevgiler...

25 Ocak 2012 Çarşamba

teşekkürler otuzundan sonra....




son zamanlarda biraz sıkıntılıyım...

allaha şükürler olsun,sağlık sıhatimizde ailecek bir problem yok ama sanırım bu uzaklığın verdiği,kasvet ve

hasret biraz can sıkıntısı yaptı bende...yinede halimize şükür diyorum ama içimdeki kasvet dolu havadan bir türlü sıyrılamıyorum....

aslında bu postu uzun zaman önce yazmam gerekirdi burdan özür dilerim arkadaşım...

resimlerdeki paket taaaaa istanbullardan geldi buldu bizi hemde kocaman bir sevinçle

sevgili arkadaşım otuzundan sonra benim burdaki yazımı okuduktan sonra gönderebileceğini söyleyince walla hiç itiraz etmeden kabul ettim oda saolsun beni kırmayıp kısa bir sürede bu paketi bana yolladı ve beni nasıl mutlu etti bilemezsiniz...


paketi akşam eşim getirdi,oğluşla köşe kapmaca halinde açtık ve resimlemeye çalıştım.....


tabi ki mehmet efendi poşeti...


ve içinden çıkan hediyelerim....

500 gr türk kahvem(üstüne basa basa söylüyorum çünkü kocamandı daha ben kendime bu kadar çok kahve almadım...)

yeni yıl takvimimiz,ve ah gülizar adlı kitap,ki bir insana verilebilecek en güzel hediyelerdendir bir kitap...

son olarak o güzel ve anlamlı not...



belirmeden geçemicem o poşeti açınca odayı nasıl bir kahve kokusu kapladı ve beni nasıl bir mutluluk sardı 

anlatamam,uzun zamandır bu kadar mutlu olmamıştım....

iyiki seni tanımışım arkadaşım,beni ne kadar sevindirdin anlatamam...hala gidip gelip yiyorum :)

bu arada en kısa sürede gülizarıda okucam kitap içinde ayrıca teşekkürler...




ve görmenizi istediğim son resimde bu....

pen paketleri açarken benim kedi bir oraya bir buraya nasıl meraklı görseniz....

benden bu kadar şimdilik  sevgiler herkese....

9 Ocak 2012 Pazartesi

alınacak dersler var daha....

ben böyle sözler gördüğüm,ya da okuduğum zaman,anlıyorum ki daha büyümedim...



büyümek dediğimiz şey her ne ise;benim ona ulaşmam için çoook fırın ekmek tüketmem,uzun yollar katetmem,ve daha çok kazık yemem lazım....

NEDEN Mİ ?

çünkü hala insanları birbirinden ayırt edemiyorum,aynı insandan 40 defa kazık yesemde bir gülüşle affedip dost sanıyorum...

GÜVENİYORUM...

kötü mü ediyorum

evet kötü ediyorum,evet kendime ediyorum,ewet karakterimden ödün veriyorum....

insanların gözünde yeri olmasada yaptıklarımın,yaradanım bilsin diyorum içten içe...o bilsin artıları da 

eksileri de...

edit: yeni bir kazık mı yedim? hayır ama bu sözü her okuduğumda kendimi salak hissediyorum ve buradan da herkese itiraf ediyorum... :)

   * insanları asla bir sınıflandırmaya sokmadım, sokmuyorum,sokanlardan da nefret ediyorum....

   * herkesi olduğu gibi kabul ediyorum....

   *zevk,renk,düşünce,fikir asla sorgulamıyorum...

   *dinliyorum asla eleştirmeden...

   *dedi-kodu,arkadan iş çevirme,ayak kaydırma,yoldan çıkarma gibi bilimum ehemmiyet isteyen konularda hala sınıf tekrarı yapıyorum (ki her seferinde sınıfta kalıyorum)...

   * tüm bunların üstüne yetmezmiş gibi hala üst üste kazıkları dışlanmaları hep ben yiyorum....

yok yok eşim haklı galiba BEN SİYASET YAPMAYI BİLMİYORUM.BECEREMİYORUM....

öğrenirmiyim bilmem ama yediklerim yanıma kar kalır...onu biliyorum....

8 Ocak 2012 Pazar

hadi biraz gülelim


bencede ne kadar hareket o kadar bereket...  :))

7 Ocak 2012 Cumartesi

ana-oğul


küçücük bir anne....ve kocaman bir aslan parçası...

6 Ocak 2012 Cuma

bizden görüntüler....

blogumla fazla ilgilenemiyorum son zamanlarda,ama çok özlüyorum bu ortamı....

oğlumun her anını paylaşmak istiyorum,paylaşıyım ki ilerde ona bir kaç anı kalsın....

bu oğluşumun emnisi,biz emziğe emni diyoruz da....


bim e gelen ürünlerden bol bol nasiblenmeye çalışıyoruz,ne bulsak alıyoruz,iyiki var şu bimler yaaa....


buraya ilk geldiğimde netten sipariş ettiğim aynalarım...evlendim evleneli 3,evimdeyim ve her evimide aynalarla şenlendirdim...seviyorum odada aynaları burdan orjinaline bakabilirsiniz....



bunlarda geçen hafta diasa dan aldığım terliklerim tabiki mor...



daha birikmiş bir ton resim post var,sanırım bu yıl post sıkıntısı çekmicem tabi birde yazacak paylaşacak adam lazım...

bu arada akşam lokalde günümüz var...kalkıp kendime çeki düzen vermem lazım sevgiyle kalın...

4 Ocak 2012 Çarşamba

inekli patik...


birikmiş,beni yaz,beni paylaş diyen,resim ve post o kadar çok ki,bu da onlardan biri,yaklaşık 1 ay önce oğluşa ördüm çokta beğendik...

bakalım sizin yorumlarınız nasıl olacak...

ben daha hamileyken  nette gezindiğimde arabalı patikleri görmüş hele açık mavisine mest olmuştum bayağı sayıkladım oğluma arabalı patik örün,oğluma arabalı patik örün diye ama,hamileliğimin son aylarının bahara gelmesi bana bu düşünceyi unutturdu diğerlerine de gün doğdu...kimse bir daha üstüne uğramadı...

evde el işleriyle uğraşmaktan(kurdeleden güller,takı boncukları bebekler için kapı süsleri gibi...şeylerden)zevk alıyorum,hani bir tabir vardır ya rahatlatıyor diye,gerçekten bende rahatlayan guruptayım...

ama gelin görün ki,şişle yünle bir şeyler örmek,dantel oya vs...yapmak hiç benim tarzım olmadı,çok heveslendim ve laf aramızda her seferinde yarım kalan ipler,yapamadığım modeller derken anladım bana göre değil...

benim yaptığım iş hemen bitmeli,başına bir kaç defa oturup kalkınca sıkılıyorum...ve doğal olarak yarım kalıyor oyüzden çabuk biten ve beni mutlu eden hobiler tercih ediyorum....

bu patiklere gelince,malumunuz buraya yeni geldim ve evde iş bittikten sonra çok boş vaktim oluyor,yerini bildiğim dükkanlarda doğru düzgün patiklik ip yok,başka yerlerde  varsa da ben yerini bilmiyorum...

her neyse efenim arabalı patiklerin yapım aşamalarını ararken inekliyi buldum ve bundan devam ettim

bunlar nakonun vizon'u 




ayrıca ben yapım aşamalarını bu arkadaşımın blogundan takip ederek yaptım...gayette açık ve anlaşılır bir şekilde anlatmış...talep olursa aşamaları bende fotolayabilirim,yardım isteyen olursa da seve seve yardımcı olurum...

bu arada makinamda ilk dikişimi yaptım

oğluşa nevresim takımı diktim...

fotoları çektim ancak  kart okuyucumuz elimizde olmadığı için paylaşamıyorum...

en kısa sürede paylaşıcam....şimdilik bu kadar, herkese sevgiler