3 Mayıs 2009 Pazar

kıssadan hisse....




herkeslere merhaba sevgili blog dostlarım,,,

internette gezinirken bu kısa hikayeyi buldum ve sizlerlede paylaşmak istedim:)

bu arada eskisi gibi bloglarımla ilgilenemiyorum,işe başladım,malum bundan sonra bloglarıma biraz daha az vakit ayırıcam,

bunun üzgünlüğünü yaşıyorum:( artık bir müddet böyle idare edicez

neyse gelelim hikayemize;


Hindistan da cok unlu bir ressam varmis...
Herkes bu ressamin yaptilarini kusursuz kabul edecek
kadar begenirmis...

Ve onu "Renklerin Ustasi" anlamina gelen Ranga
Celeri olarak tanisa da;kisaca Ranga Guru derlermis...

Onun yetistirdigi bir ressam olan Racici ise artik
egitimini tamamlamis ve
son resmini yaparak Ranga Guru'ya goturmus ve ondan
resmini degerlendirmesini istemis...

Ranga Guru ise;

- Sen artik ressam sayilirsiin Racaci.. Artik senin
resmini halk degerlendirecek.

diyerek resmi sehrin en kalabalik meydanina
goturmesini ve en gorunen yerine koymasini istemis.

Yanina da kirmizi bir kalem koyarak halktan
begenmedikleri yerlere carpi
koymalarini rica eden bir yazi birakmasini istemis.
Racici denileni yapmis
Ve birkac gun sonra resme bakmaya gittiginde gormus
ki, tum resim carpilar icinde ve neredeyse gorunmuyor... Cok uzulmus
tabii.Emegini ve yuregini koyarak yaptgi tablo kirmizidan bir duvar sanki..

Alip resmi goturmus Ranga Guru'ya ve ne kadar uzgun
oldugunu belirtmis.

Ranga Guru uzulmemesini ve yeniden resme devam
etmesini onermis.

Racici yeniden yapmis resmi ve gene Ranga Guru'ya
goturmus.

Tekrar sehrin en kalabalik meydanina birakmasini
istemis Ranga Guru...

Ama bu defa yanina bir palet dolusu cesitli
renklerde yagli boya, birkac
firca ile birlikte...

Ve yanina insanlardan begenmedikleri yerleri
duzeltmesini rica eden bir yazi
ile birlikte birakmasini istemis.

Racici denileni yapmis...

Birkac gun sonra gittigi meydanda gormus ki resmine
hic dokunulmamis,
fircalar da, boyalar da kullanilmamis..

Cok sevinmis ve kosarak Ranga Guru'ya gitmis ve
resme dokunulmadigini
anlatmis..

Ranga Guru ise;

Sevgili Racici, sen birinci konumda insanlara firsat
verildiginde ne kadar acimasiz bir elestiri saganagi ile
karsilasilabilecegini gordun...

Hayatinda resim yapmamis insanlar dahi gelip senin
resmini karaladi..

Oysa ikinci konumda onlardan
hatalarini duzeltmelerini istedin, yapici olmalarini istedin...

Yapici olmak egitim gerektirir... Hic kimse bilmedigi bir konuyu duzeltmeye
kalkmadi, cesaret edemedi...

Sevgili Racici Mesleginde usta olman yetmez, bilge de olmalisin...

Emegininin karsiligini, ne yaptigindan haberi
olmayan insanlardan alamazsin...

Onlara gore senin emeginin hic bir degeri yoktur...

Sakin emegini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle
tartisma... demis...

5 yorum:

  1. Ne kadar doğru bir yazı iş hayatında bu tür davranmalı.SEvgiler.

    YanıtlaSil
  2. gayet ciddiyim3 Mayıs 2009 22:55

    kwsinlikle,öyle :)

    YanıtlaSil
  3. aferim kuzucum çok doğru bir yazı

    YanıtlaSil
  4. Sakin emegini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle
    tartisma...
    çünkü tartışmak için eğitim gerek.
    çok güzel çok beğendim bu hikayeyi...aslında bu tür hikayeleri bir çok reklam panolarına falan asmak lazım,hayat dersi bu hikayeler,sevgiler

    YanıtlaSil
  5. gayet ciddiyim14 Mayıs 2009 19:18

    teşekkür ederim dün bugün yerine ulaşması insanların düşüncelerinde anlam bulması beni çok mutlu etti

    YanıtlaSil

yorumlarınız benim için önemlidir, lütfen yorum yapmadan geçmeyin