" Vaktiyle ergin bir meslek erbabı, yıllarca yanında yetiştirdiği çırağını imtihan etmek ister.Çırağın eline iri bir pırlanta verip:
'Oğlum' der, 'Bunu al, önüne gelen esnafa göster, kaç para verdiklerini sor, en sonra da kuyumcuya göster. Hiç kimseye satmadan sadece fiyatlarını ve ne dediklerini öğren, gel bana bildir.'
Çırak, elindeki pırlantayla bir bakkal dükkanına girer ve 'Şunu alır mısınız?' diye sorar.
Bakkal parlak bir boncuğa benzettiği mücevheri alır; elinde evirir çevirir, sonra: 'Buna bir tek lira veririm. Bizim çocuk oynasın' der.
Çırak teşekkür edip çıkar.
Bir manifaturacıya gider.
O da parlak bir taşa benzettiği mücevhere ancak bir beş lira vermeye razı olur.
Üçüncü olarak semerciye gider: 'Buna ne verirsiniz?' diye sorar.
Semerci şöyle bir bakar, 'Bu...' der 'benim semerlere iyi süs olur. Bundan kaş dediğimiz süslerden yaparım. Buna bir on lira veririm.'
Çırak en son olarak kuyumcuya gider.
Kuyumcu mücevheri görünce yerinden fırlar.
'Bu kadar büyük pırlantayı nereden buldun?' diye hayretle bağırır ve hemen ilâve eder.
'Buna kaç lira istiyorsun?'
Çırak sorar: 'Siz ne veriyorsunuz?'
'Ne istiyorsan veririm.'
Çırak, 'Hayır veremem.' diye taşı almak için uzanınca kuyumcu yalvarmaya başlar:
'Ne olur bunu bana sat. Dükkânımı, evimi, hatta arsalarımı vereyim.'
Çırak ”emanet olduğunu, satmaya yetkili olmadığını, ancak fiyat öğrenmesini istediklerini' anlatıncaya kadar bir hayli dil döker.
Meslek erbabının yanına dönen çırak büyük bir şaşkınlık içinde macerasını anlatır.
'Bundan ne anladın?' diye sorar.
Çırağının verdiği cevap çok doğrudur:
'BİR ŞEY ANCAK DEĞERİNİ BİLENİN YANINDA KIYMETLİDİR!'
30 Temmuz 2011 Cumartesi
sahur önerileri.....
başlığa bakıp fikir vereceğimi düşünüp aldanmayın.....
sizden yeni öneriler bekliyorum....
biz genellikle hafif olsun diye kahvaltı yaparız sahurda ama ben her nedense akşama kadar açlıktan ölürüm...
mideme kramplar girer ve çoğu zaman akşama doğru yataklardan zor kalkarım
doyurucu şeyler mi yemek lazım acaba ne yesekte doysak yada daha az acıksak var mı fikri olan...
peki siz neler yaparsınız sahurda vereceğiniz tavsiyeler varsa buyrun....
not:resim alıntıdır....
29 Temmuz 2011 Cuma
ben bayıldım ya siz....!!!
özellikle36.saniyedeki ve sonundaki aaaaa kısmına bittim müzik çok güzel...
dinleeyin
bu arada kadın aşk-ı memnudaki matmazele benzemiyor mu?
arkadaşımın kadınısın
neden ağladığını biliyorum
bana üzgün baktın
seni kollarımın arasına alabilirim
kızarmış gözlerini öpmek için
ama buna hakkım yok
sen arkadaşımın kadınısın
bana üzgün baktın
seni kollarımın arasına alabilirim
kızarmış gözlerini öpmek için
ama buna hakkım yok
sen arkadaşımın kadınısın
neden gitmek istediğini biliyorum
bana yalan söyleyemiyorsun
seni kollarımın arasına alabilirim
ve bu hayattan koparmak
ama buna hakkım yok
sen arkadaşımın kadınısın
bana yalan söyleyemiyorsun
seni kollarımın arasına alabilirim
ve bu hayattan koparmak
ama buna hakkım yok
sen arkadaşımın kadınısın
yüreğimin parçalandığını hissediyorum
aşk ve dostluk
arasında kaldım
neden terk ettiğini biliyorum
o seni sevmeyi bilemedi
ve ben gitmene izin verdim
hayatını araman için
ve benim sadece bir anım var
sen arkdaşımın kadınısın
aşk ve dostluk
arasında kaldım
neden terk ettiğini biliyorum
o seni sevmeyi bilemedi
ve ben gitmene izin verdim
hayatını araman için
ve benim sadece bir anım var
sen arkdaşımın kadınısın
neden şarkı söylemek istediğini
ve bana neden baktığını biliyorum
seni kollarımın arasına alabilirim
çünkü bugün buna hakkım var
sen benim için her zaman
gerçek aşkın yüzüsün
ama biz hiç yaşamayacağız
aynı şarkının içinde
aynı evin içinde
beni anladığını isteridm
seni sevdiğimi
sen yine de benim için arkadaşımın kadınısın,arkadaşımın
ve bana neden baktığını biliyorum
seni kollarımın arasına alabilirim
çünkü bugün buna hakkım var
sen benim için her zaman
gerçek aşkın yüzüsün
ama biz hiç yaşamayacağız
aynı şarkının içinde
aynı evin içinde
beni anladığını isteridm
seni sevdiğimi
sen yine de benim için arkadaşımın kadınısın,arkadaşımın
28 Temmuz 2011 Perşembe
ben gitmek istemiyorum
bu günlerde çok sıkıntılı günler geçiriyorum ama kendi içimde yani kimseyle konuşmak istemiyorum
bu tayin işi beni kötü etkiliyor bizim yerimize gelecekler belli olmuş ama bizim iş muallakta
bu öğleden sonra ya da yarına belli olacakmış
ne saçma değilmi adam gibi yapamadılar bu sene şu tayin işini hem çok geç belli oldu hemde yarım yamalak...
ben gitmek istemiyorum
yeni insanlar, yeni yerler yeni hayatlar.....çok kasvetli
insanı en çok bu belirsizlik korkutuyor
annemi babamı bırakıp gitmek çok zor geliyor..........
çocuklar gibi bağıra çağıra ağlamak istiyorum.........
allahım gitmeyelim ne olur..............
bu tayin işi beni kötü etkiliyor bizim yerimize gelecekler belli olmuş ama bizim iş muallakta
bu öğleden sonra ya da yarına belli olacakmış
ne saçma değilmi adam gibi yapamadılar bu sene şu tayin işini hem çok geç belli oldu hemde yarım yamalak...
ben gitmek istemiyorum
yeni insanlar, yeni yerler yeni hayatlar.....çok kasvetli
insanı en çok bu belirsizlik korkutuyor
annemi babamı bırakıp gitmek çok zor geliyor..........
çocuklar gibi bağıra çağıra ağlamak istiyorum.........
allahım gitmeyelim ne olur..............
24 Temmuz 2011 Pazar
antalyadayım
bir kaç günlüğüne antalyaya geldim merak edenler için.....
çarşambaya dönüyoruz
tayin işi henüz belli olmadığı için biraz dinlenmeye çekildik
en kısa zamanda görüşmek dileğiyle....
ben kaçtım :)
çarşambaya dönüyoruz
tayin işi henüz belli olmadığı için biraz dinlenmeye çekildik
en kısa zamanda görüşmek dileğiyle....
ben kaçtım :)
21 Temmuz 2011 Perşembe
bugün halimiz böyle
bu yazımda bahsettiğim kitabım geçen cuma akşamı elime geçti ama ben tayin olayının verdiği ızdırapla
ne kitap okuyabiliyorum,ne doğru düzgün iş yapabiliyorum,ne de blogumla ilgilenebiliyorum...
offf ne zor bir durummuş ya düşündükçe içimden bişeylerin eridiğini hisseder gibiyim hayırlısı diyip kendimi
teselli etmeye çalışıyorum ama yinede kabullenmek çok zor...
her neyse bu konuyla başınızı şişirmek istemem çünkü böyle giderse ben bu konudan sık sık
bahsedecek gibiyim:)
gelelim kitaba,kitabın henüz 40 lı sayfalarındayım ama bize pek faydalı olacak gibi görünmüyor çünkü benim yaramaz pisim hiç durmadan bal yapmaz arılar gibi etrafımda vızıldıyor karnı tok altı kuru olan çocuğumu anlamakta zorluk çekiyorum aslında anlıyorum ama tek başıma çok zor oluyor hem ev işlerine yetişip,hem öğle yemeğini hazırlayıp hemde onunla uğraşmak beni çileden çıkarmaya yetiyor 15 dakikaya bir gelip onunla oynuyorum ama o daha fazlasını istiyor...oda haklı neticede çocuk ve oyun istiyor evdeki tek arkadaşı da benim ama bende bu evi çevirmek zorundayım evimiz dağınık olsa gelen gidenimiz eksik olmaz,onuda atalım bir kenara eşim öğlenleri yemeğe geliyor hem akşama hem öğlene ayrı ayrı yemek yapmak,bu aradada onunla uğraşmak...
çokmu abartıyorum bilmiyorum ama inanın çok ama çok yorucu...
gelelim bu prima kutusuna bu kutuyu geçen ay fethiyedeki carrefour dan almıştık indirimli fiyatı 31,90dı ve bize 1 ay gitmedi kelimenin tam anlamıyla (çok afedersiniz)hiç durmadan s......yoruz
ay bu bezlerde ne pahalı yaa....
acaba eskiden annelerimiz ne yapıyormuş bezleride ellerinde yıkıyorlarmış annem ne kadar zorlandığını hep anlatır,birde onu yapsak ölürüz heralde ben şahsım adına ölürüm sizi bilmem:)
bu konuda siz ne düşünüyorsunuz???
20 Temmuz 2011 Çarşamba
YUKATA
geçtiğimiz ay serrosenin yaptığı hediye etkinliğine bende katılmıştım ve kazandımmmm....
öncelikle sergül'e bu hediyeyi tatilinde vakit ayırıp yollama fırsatı bulduğu için ayrıca teşekkür ediyorum
daha önce blogdan hiç hediye kazanmamıştım
ve bu hediye sonuçlarını sevgili blog arkadaşım içimdengeldiğigibi bana söylediğinde inanamadım
inanırmısınız sergülün yayınladığı postu tekrar tekrar okudum acaba gerçekten ben miyim diye
özümde çok şansız olmama rağmen bu sefer ben kazandım işte
dün elime geçti
ve karşınızda YUKATA
paketi açarken eşim benden daha heyecanlıydı,
dur öyle açma... dur şurdan şöyle falan...
görseniz tam komediydik oğlanı attık oyuncakların başına biz özenle paketi açtık ve
içindende yukatanın yanı sıra
bu resimde gördüğünüz karışık çikolata çıktı muz, badem, çilek ve karamel dörtlüsünün harika tadı...
sergül, ben ve eşim sana çikolata için ayrıca kocaman teşekkürlerimizi yolluyoruz
dur öyle açma... dur şurdan şöyle falan...
görseniz tam komediydik oğlanı attık oyuncakların başına biz özenle paketi açtık ve
içindende yukatanın yanı sıra
bu resimde gördüğünüz karışık çikolata çıktı muz, badem, çilek ve karamel dörtlüsünün harika tadı...
sergül, ben ve eşim sana çikolata için ayrıca kocaman teşekkürlerimizi yolluyoruz
ve işte buda yukatayı üstümde görmek isteyen blog arkadaşlarım için YUKATA
giyilişi çok zor, defalarca giymeye çalışmama rağmen yinede beceremedim burdan takip ederk giydim
sağolsun eşimde çok yardım etti ve işte yukatalı hülya
umarım doğru olmuştur
giyilişi zorda olsa giyince çok eğlenceli oluyor, ben çok zevk aldım değişik bir duygu yaşadım dün
o paketi almak,o mutluluğu yaşamak,sıradan günlerin içinde insana ekstra mutluluk yaşatıyor...
hediyem için ayrıca teşekkür ediyorum
bu hediyeyi kullanamıcak bile olsam zevkle saklayıp sık sık sergülü hatırlıcam
TEŞEKKÜRLER....
17 Temmuz 2011 Pazar
BİZ ARTIK GİDİYORUZ...
önümüzdeki perşembe gideceğimiz yer belli olacak ve biz artık bu güzel yerden gidicez...
nereyemi gidiyoruz muhtemelen urfa ceylanpınara
burası eşimin ilk görev yeriydi ve bizi çok uzun soluklu bir maraton bekliyor
her 5yılda değişik yerler farklı insanlar...
tam alışmışken ayrılıklar...
ama
eminim hiç bir yerden ayrılmak burası kadar acı olmıcak
annemden babamdan tanıdık herkesten ayrılmak çok zor olacak benim için
bu kez gerçek anlamda evlendiğimi hissedicem
ve bu kez gerçekten gidicem...
ve bu kez gerçekten gidicem...
16 Temmuz 2011 Cumartesi
mimmm
dolunaycım beni mimlemiş...
öncelikle mim için teşekkür ediyorum
Mimin konusu şu ; evde yangın çıksa, evden sadece tek bır esya ,nesne cıkarmanız gerekirse bu ne olur ?
bende bunu naçizane cevaplıyorum...
dolunayında belirttiği gibi ufak bebeğimiz olduğu için öncelik telefonum olurdu.
ama bende şunu itiraf edeyim ki
bunu hep düşünmüşümdür eğer bir deprem ,yada allah korusun yangın gibi bir durumda eşim ve çocuğumun dışında gözlüklerim gelir hep aklıma malumunuz 8 numaralar ve onlar olmadan ben yapamam...
öncelikle mim için teşekkür ediyorum
Mimin konusu şu ; evde yangın çıksa, evden sadece tek bır esya ,nesne cıkarmanız gerekirse bu ne olur ?
bende bunu naçizane cevaplıyorum...
dolunayında belirttiği gibi ufak bebeğimiz olduğu için öncelik telefonum olurdu.
ama bende şunu itiraf edeyim ki
bunu hep düşünmüşümdür eğer bir deprem ,yada allah korusun yangın gibi bir durumda eşim ve çocuğumun dışında gözlüklerim gelir hep aklıma malumunuz 8 numaralar ve onlar olmadan ben yapamam...
bende bu mimi aşağıdaki arkadaşlarıma paslıyorum
asahharaya
15 Temmuz 2011 Cuma
FETHİYEEEE.....
tatile gidemeyenler için fethiyeden bir kaç kare....
gidenler bilir bu kordon boyu çok güzeldir
hani derler ya ''deniz kokusu''
''işte o kokuyu burda iliklerinize kadar hissedersiniz'' diyip sizi resimlerle başbaşa bırakıyorum
bu arada son bişey daha
böyle sakin olduğuna bakmayın pazar sabahı saat 9 civarı olduğu için her yer bomboş
yoksa cıvıl cıvıldır....
bu ilk 3 resmi yan yana düşünün... zaten devamıdır teknelerden anlaşıldığı gibi....
14 Temmuz 2011 Perşembe
çocuklarla doğru iletişim
ben biraz agresif bir yapıya sahibim,
ufacık şeylere çok büyük tepkiler verip yerli yersiz şeylere kızabiliyorum
daha da kötüsü bu agresifliğin üstüne bir çocuğa sahibim...
bu agresif halimle ona haksızlık etmek
hiç bilmeden yaptığı ufacık şeylere kızmak istemiyorum...
onu sabırlı,sakin yetiştirmek istiyorum
geriye dönüp baktığında kötü anılar olmasın hayatında
umarım bu kitap faydalı olur,dün sipariş ettik sanırım c.tesi elimizde olur
11 Temmuz 2011 Pazartesi
hamak
herkes nerde?
bloglar bomboş... ne yeni bir post, ne doğru dürüst yorum var...
ayyy kış gelse bir an öncede herkes eve dönse...
evdekiler için böyle sessizlik çok sıkıcı oluyor...
yazılarda renkli renkli
benim bayağı canım sıkılmış!!!
hadi bu şarkıyı dinleyelim...
10 Temmuz 2011 Pazar
2 Temmuz 2011 Cumartesi
pudralandım
burdaki postta bahsettiğim eşarplarım...
biri krem üzerine pudra
diğeri direk pudra :)
bu eşarp sera twill diye bir marka daha önce ben hiç duymadım belki duyanlar wardır aramızda
fethiyeye kap alamaya gittiğimde vitrinde bir eşarp gördüm alıyım diye girdim bunlarla çıktım
kremin fiyatı 10 tl
gelelim bu eşarba ben buna ilk görüşte aşık oldum diyebilirim...
uzun zamandır twill eşarp almak istiyordum demekki şimdiye kısmetmiş...
ilgilenen kızı her ne kadar sevmesemde aldım yinede
çünkü burda''burası olmazsa başka yerden alırım'' deme imkanınız yok ben zaten dalamandan hiç birşey alamıyorum çünkü tesettür yada kapalıların giyeceği tarzda kıyafet satan yer yok mecburen fethiyeye gidyoruz orda da belli başlı 3-5 yer var...
her neyse bu eşarbımda mirayın
fiyatı 15 tl, pardesü modeliymiş adı örttüğünüz zaman fiyonklu yeri tam arkaya geliyor ve kapımın arkasındaki fiyonkla arkadaş oluveriyorlar
sizce nasıl???
1 Temmuz 2011 Cuma
yeni ciciler...
ve karşınızda yeni cicilerim
görüldüğü gibi son 1 ayda terlik kolik oldum durmadan terlik alıyorum
burdaki postta da olduğu gibi son zamanlarda kendimi salmış vaziyetteyim
bu terliklerin rahatlığını beğeniyorum
ama bu yeni aldıklarım tamamen duygusal
neden mi çünkü kendime yeni aldığım kap'a uysun diye
söylemesi ayıptır oda pudra rengi onuda koymak istiyorum ama nedense bir türlü kendi üzerimde kombinleyip çekemedim
walla modayı takip eden bir tip değilim ama son zamanlarda şansımdan mı diyim
yoksa şanssızlığımdan mı bilmiyorum ama hep pudra takılıyorum
beğendiğim kap'ın dahada önemlisi üzerime olan ve cuk diye oturan tek renk pudraydı
her ne kadar gri istesemde olmadı bende battı balık yan gider hesabı, aldıklarımı ona uydurayım istiyorum
pudra bir eşarp
pudra terlikler
ve pudra çanta ama o daha alınmadı
pazartesi benim doğum günüm onuda aşkıma havale ettim alır
inşallah da kombinim bozulmaz :P
terliklerin böyle değişik açılardan çektiğime bakmayın yine pazardan aldım
fiyatımı?
söyleyimmi söylemeyimmi bilemedim şimdi öbürlerine göre birazcık
pahalı onlar 5 er liraydı
BU TAM TAMINA 25 TL, 30 du pazarlık yaptım 25 oldu :)
ayy pinti olduğumu düşünmeyin çok savurganımdır ama kıyafete
çok paralar vermek bana tuhaf geliyor nedense işte böyle blogcum
sevgiler herkese
bu gün ne giysem????
modadan pek anlamam takipte etmem,sadece bana yakışanı giyerim
ama
gelin görün ki bu programı seyretmeden duramıyorum
ayyy çok şekerler ya ıvana sert,hakan akkaya ve nur bir araya gelince tadı şahane olmuş
ama ben en çok her gelen yarışmacıya eleşrirel atlamasıyla hakana gülüyorum
ay bu ne adamdır ya hiç susmaz mı bir insan
yok çorap giymişsin olmamış çorap giyilir mi hiç,
yok elbisen uzun
çok ağır ve gereksiz eleştiriler yapıyor bazen ben yarışmacıların yerinde olsam terslerdim
ama nur başka
tamam kabul nur yerlitaş botokslu motokslu ama şeker kadın
ben seviyorum walla programa ayrı bir renk katıyor
seyredenler bilir tatlı sert tavrı ve eleştirileriyle çok yakışıyor ekrana
ben onu ilk yemekteyizde izlemiştim ve tek kelimeyle bayıldım diyebilirim
ya rabbi bu tatlılıktır ve bu ne kokoşluktur
yok yok seviyorum ben bu kadını belkide kokoşluğunu seviyorum bilmiyorum ama
beni ekranda olması hiç rahatsız etmiyor...
gelelim ıvanaya oda bence en az nur yerlitaş kadar tatlı
çat pat türkçesi ve elbiselere yaptığı minik dokunuşlarla farklı bir tarz yaratıyor
gerçekten bir ikon çünkü
ufak detayları çabuk fark edip mink müdahalelerle renk katıyor
sevdim ben bu üçlüyü...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)