günlerdir yazmak isteyipte yazamadığım posttur...
kendimi bildim bileli zayıfımdır hem vücut olarak....hem düşünce olarak....
bir türlü toparlayıp aklımı, selim kararlar alamam,korkarım....
insanları üzmekten,kırmaktan,incitmekten....ve bunun sonucunda hep ben kırılıp,gücenirim,içten içe...iki lafı bir araya getirp şak diye karşılık veremem...'türkün aklı ya sı...ken,ya kaçarken derler' ya,işte bu örneğe bire bir uyarım,kaideyi bozmam,sonradan gelir aklıma laf söylemek,tabi iş işten geçmiştir...
üzüldüğümle kalırım...
her ortamda silik duruşuma uyuz olmuşumdur...bunun için ne yapılır,ego nasıl tatmin edilip gün yüzüne çıkar bilmiyorum ama üst üste yaşadığım başarısızlıklar,yanlış seçim ve tercihler bu halimi dahada körükledi....
eskiden çıkan sesimi yuttum,savunduğum hakkımı unuttum....artık zor gelmeye başladı...
çoğu zaman oturup kendime acımaktan,yazık sana kızım demekten,zaten bozuk olan halimi dahada betere çevirmekten yoruldum desem yalan olmaz...
hangi ucundan tutsam elimde liğme liğme kalıyor aklımdakiler...
sitemim kimseye değil,kendime...kendim ettim,kendim buldum...ben bu kadar korkak olmasaydım böyle olmazdı hiç bişey...
ben sahip çıkamadım irademe...ben sustum,ben yuttum...
nerden başlamak lazım bilmiyorum ama en çok vücut olarak yorulduğumda halsiz kaldığımda üzüldüğümde,
hadi bakalım diyorum,ektiğini biç, yalnızlığın meyvelerini topla...
bulunduğum ortam bana verilen en büyük ceza...
tek tesellim eşim ve oğlum...
bir daha dünyaya gelsem yine seçerdim aşkım... yine seninle yanmak,yine senin küllerinde savrulmak
yine seninle yoldaş olmak isterdim...
yine senin arkandan yollara düşüp,seninle aynı tarafta savaş vermek isterdim...
ben senden razıyım...(bazen sesim çok çıksada,seni üzsemde)